Kasko Sigortası, Kasko Sigortasından Kaynaklı Davalar, Kasko Sigortası Avukatı

1. Kasko Sigortası Nedir? Neyi Kapsar?

Kasko Sigortası yani kara taşıtları sigortası, temelde trafikteki bir aracın uğrayabileceği çarpma, çarpılma, yanma ve çalınma rizikolarına karşı korunması için yaptırılan sigorta türüdür. Tüm kasko sigortaları yukarıda saydığımız çarpma, çarpılma, yanma ve çalınma rizikolarını kapsıyor olsa da kasko sigortası bazen anahtar kaybı, yanlış ve bozuk akaryakıt dolumu, cam kırılması, ihtiyari mali mesuliyet gibi ek rizikoları da kapsayabilmektedir. Kasko sigortasının bu istisnai rizikoları kapsayıp kapsamadığını sigorta poliçesindeki özel şartlara (kloz) bakıp öğrenebiliriz.

2. Kasko Sigortasının Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasından (Trafik Sigortası) Farkları Nelerdir?

Kasko sigortası ile trafik sigortası arasındaki temel farklar şunlardır:
a) Trafik sigortası, bu sigortayı yaptıran aracın diğer kişilere verebileceği zararı kapsayan bir sorumluluk sigortası iken kasko sigortası, bizzat sigortası yapılan aracı, rizikolara karşı korumaktadır. Yani kasko sigortasını kendi aracıma gelebilecek rizikolara karşı yapıyor iken trafik sigortasını, aracımla zarar verebileceğim diğer kişilerin uğradıkları zararı karşılamak için yapıyoruz.
b) Kasko sigortası aracın maruz kaldığı rizikolara karşı tam zayi halinde araç bedelini, kısmi zayi halinde ise onarım bedelini temin etmektedir. Trafik sigortası ise zarar gören kişinin sigorta limitleri dahilinde kalmak kaydıyla aracının onarım bedelini, aracın onarım görmesi halinde piyasada uğradığı değer kaybını, kişilerin sürekli veya geçici iş göremezlik durumuna düşmesi halinde iş göremezlik bedelini, tedavi giderlerini ve ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze giderleri gibi maddi zararlarını kapsamaktadır.
c) Kasko sigortasını yaptırmak kişilerin isteğine bağlı iken trafik sigortasını yaptırmak trafiğe çıkan her araç için mecburidir.
d) Hasar halinde kasko sigortasından faydalanabilmek için kast ve ağır ihmal (alkollü araç kullanmak, ehliyetsiz araç kullanmak) olmaması yeterlidir. Yani kaskolu araç, meydana gelen trafik kazasında kusurlu olsa bile kast ve ağır ihmal olmadıkça aracın onarımını kasko sigortası karşılamaktadır. Ancak trafik sigortasında durum böyle değildir. Trafik sigortası kusurlu olan kişinin zararını karşılamaz. Örneğin yaşanan bir trafik kazasında uğradığım zararı diğer aracın trafik sigortasından tazmin edebilmem için kazada kusurlu olmamam gerekmektedir. Eğer her iki araçta da kusur varsa bu durumda ödenecek tazminatta kusurum oranında indirim yapılacaktır.

3. Yaptırılmış Olunan Kasko Sigortasının Kapsamı yani hangi rizikoları karşılayıp hangilerini karşılamadığı Nasıl Öğrenilebilir?

Kasko sigortasının yaşanılan hasarı karşılayıp karşılamadığını tespit etmek önemlidir. Kasko sigortasının hangi riziko durumlarını kapsayıp hangilerini kapsamadığını ve kapsasa bile hangi oranda ve limitlerde kapsadığını tespit etmek için öncelikle poliçeye ve kasko sigortası genel şartlarına bakmamız gerekecektir. Poliçede ve kasko sigortası genel şartlarında, sigortanın kapsadığı ve teminat dışında kalan haller detaylıca yazılmaktadır. Ancak bazen poliçede ve genel şartlarda yazılı kapsam haller ile kapsam dışı hallerinden meydana gelen rizikonun sigorta kapsamında olup olmadığını kolaylıkla tespit etmek mümkün olmayabilir. Bu durumlarda sigorta uyuşmazlıklarına bakan kurumların geçmişte vermiş olduğu kararlar yol gösterici olabilmektedir. Özellikle Sigorta Tahkim Komisyonu ve Yargıtay’ın benzer hasarlar için vermiş olduğu geçmiş tarihli kararlar, hasarın sigorta kapsamı dahilinde olup olmadığı konusunda önemli kaynak niteliğindedir.

4. Hasar Gerçekleştiğinde Uğranılan Zararın Kasko Sigortasından Karşılanması İçin Nasıl Bir Yol İzlemek Gerekmektedir?

Yukarıda saydığımız çarpma, çarpılma, yanma ve çalınma halleri ile poliçede kapsamındaki diğer özel haller gerçekleştiğinde öncelikle olay anında mümkünse durumu fotoğraflamak ve tutanak altına almak gerekmektedir. Çarpma ve çarpılma hallerinde kaza tespit tutanağı tutulmalı, yanma halinde itfaiye raporu alınmalı, çalınma halinde ise durum derhal adli makamlara bildirilmelidir. Duruma göre mahkeme eliyle delil tespiti yaptırmak gerekebilmektedir. Daha sonra hasarı sigorta şirketine ihbar edilmelidir. Hasar ihbarından sonra sigorta şirketleri genellikle zararın tespiti için sigorta eksperi tayin etmektedir.

Sigorta eksperleri bağımsız ve tarafsız olarak çalışmakta ve konuyla ilgili raporlarını hem sigorta şirketine hem de sigortalı kişiye sunmak zorundadır. Yani yaygın kanının aksine sigorta eksperleri sigorta şirketi adına iş yapan kişiler değildir.

Sigorta şirketince atanan sigorta eksperi gerçekleşen hasar ile ilgili araştırmayı ve zarar tespitini yapıp konuyla ilgili görüşünü de içerecek şekilde raporunu hazır ve sigorta şirketine gönderir. Sigorta şirketi de sigortalı da yazılan eksper raporuyla bağlı değildir. Sigorta şirketi kendi bünyesinde aldığı karar ile hasarın sigorta kapsamında olup olmadığına ve hasar sigorta kapsamında olsa dahi hasarın ne kadarını karşılayacağı kararını verir ve bunu sigortalıya bildirir.

5. Kasko Sigortası Zararı Karşılamadı. Ne yapılmalı?

Sigorta şirketlerinin temel amacı olabildiğince yüksek oranda kar etmektir. Karını yükseltmek için zaman zaman aslında sigorta kapsamında değerlendirilebilecek bazı hasarlar sigorta kapsamı haricinde tutularak hasar tazmin talepleri reddedilebilmektedir. Yani aslında sigorta kapsamında ödenmesi gereken bir hasar sigorta şirketi tarafından reddedilebilmektedir. Sigorta şirketinin karşılamayı reddetmiş olduğu her hasar aslında gerçekten de sigorta kapsamı dışında olmayabilir. Eğer meydana gelen hasar sigorta kapsamındaysa bu durumda yasal süreçleri işleterek zararı sigorta şirketinden tahsil etmek mümkün olabilmektedir.

6. Sigorta Şirketine Karşı Yasal Süreç Nasıl İşletilir?

Sigorta şirketi aslında sigorta kapsamında sayılması gereken zararı karşılamayı reddetmişse bu durumda Sigorta Tahkim Komisyonu veya adli makamlar nezdinde dava yoluyla bu talepleri sigorta şirketine karşı talep etmek gerekmektedir. Bu kurumlarca yapılacak değerlendirmede, eğer hasarın sigorta kapsamında olduğu sonucuna ulaşılırsa uğranılan zararın sigorta şirketinden tahsiline ve sigortalıya ödenmesine karar verilmektedir.

Uyuşmazlığın çözümü için geçmiş mesleki tecrübeye göre hareket edilerek Sigorta Tahkim Komisyonu’na veya mahkemelere başvuru yapılabilmektedir. Eğer mahkemede dava yolu tercih edilecekse öncelikle arabulucuya başvurarak uyuşmazlığın arabulucu nezdinde çözümü talep edilmekte, burada da çözüm sağlanamazsa bu durumda dava yoluna gidilerek zararın sigorta şirketinden tahsili istenmektedir.

7. Sigorta Şirketlerine Karşı Açılan Davalarda Nasıl Bir Süreç İşlemektedir?

Açılan davada bir dilekçe ile, yaşanılan hasarın sigorta kapsamında olduğu hukuki temeliyle birlikte anlatılmakta ve bu nedenle hasarın sigorta kapsamında sayılması talep edilerek zararın sigorta şirketinden tahsili talep edilmektedir. Sigorta şirketinin savunması alındıktan sonra deliller toplanmaktadır. Tüm deliller toplandıktan sonra genellikle bir bilirkişi tayin edilmektedir. Bilirkişi raporu alındıktan sonra mahkemeler uyuşmazlıkla ilgili kararını vermektedir.
Hasarın sigorta kapsamında sayılmasına kanaat getirildiğinde, sigortalı tarafından uğranılan zarar sigorta şirketinden tahsil edilmektedir.

8. Kişiler kendisi dava açabilir mi? Avukat tutmak gerekir mi? Kasko Sigorta avukatı var mıdır?

Sigorta şirketine karşı mahkemelerde ve Sigorta Tahkim Komisyonu’nda açılacak davalarda avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Kişiler avukat tutmadan davalarını hazırlayarak açabilirler.

Ancak “sigorta hukuku” teknik uzmanlık gerektiren ve bu yönüyle diğer yaygın hukuk alanlarından ayrılan bir hukuk dalıdır. Yasal olarak her avukat sigorta uyuşmazlıkları davalarını takip edebilmektedir. Kasko sigortası avukatı veya sigorta davası avukatı diye ayrılan ayrı bir avukat uzmanlık alanı bulunmamaktadır. Ancak sigorta hukukundan kaynaklı davalar, bu alanda teknik hukuk uzmanlığı ve uygulama tecrübesi gerektiren dava türlerindendir. Bu nedenle bu alanda özel tecrübesi ve bilgisi olmayan bir kişinin yapabileceği ufak bir hata bütün davanın seyrini değiştirebilecektir. Sigorta davasına bakan avukatın bu alanı iyi bilmesi ve tecrübe sahibi olması davanın seyri için oldukça önemlidir.

Related Posts

Leave a Reply